
Genel Bilgi
Günümüzde kepçe kulak pek çok kişinin estetik ve psikososyal gelişimini etkileyen sorunlar arasında yer alıyor. Bu sorunun özellikle beyaz ırkta görülme sıklığı ise %5 oranında. Kepçe kulak sorununu gizlemede ise kadınlar erkeklere göre daha şanslı… Kepçe kulak sorunu ise en çok çocukları etkiliyor.
Kepçe kulak deformitesi ülkemizde pek çok kişinin yaşadığı estetik bir sorun. Kepçe kulak deformitesinin iki nedenden kaynaklandığını belirtmek gerekir. Birinci nedenin kişinin doğuştan kulağın iç kıvrımının oluşmadığını ifade ediyor. Bu sorun kulağın dışarı doğru açılmasına ve kafa tabanıyla neredeyse doksan derecelik bir açı yapmasına neden olmaktadır.
Kulak deformitesine neden olan ikinci nedenin ise kepçe kulağın oluşmasına yol açan “konka” denilen iç kepçenin çok geniş, yayvan ve derin olmasından dolayı kulağın dışa doğru açılmasından kaynaklandığı ve halk arasında bu tür kulaklara aynı zamanda “yelken kulak” ta denilmektedir.
Çocuklarda Kepçe Kulak Yaşı
Çocuklar Kepçe Kulak Ameliyatını 5 ila 6 Yaşında Olmalı
Çocukların beş buçuk ila altı yaşına gelmeden kulaklarının gelişiminin neredeyse tamamlanmaktadır. Çocuklarda, bu yaştan itibaren kafasının büyümeye devam etmekte fakat kulak boyunun ve eninin neredeyse aynı kaldığını gözlemlenir. Tavsiyemiz ve yapılan bütün bilimsel araştırmaların sonucunda geldiğimiz nokta da çocukların ilkokul çağına gelmeden beş buçuk ila altı yaş arasında kepçe kulak ameliyatı olması gerekmektedir.
Çocuk hastaların çoğunlukla genel anestezi altında ameliyat edilmekte ,yetişkin hastalarda ise lokal anestezi ve sedasyon altında işlem gerçekleştirmekte ve operasyonun bir buçuk saatte tamamlanmaktadır
“Çocukların Psikososyal Gelişimi Açısından Önemli”
Özellikle kepçe kulak problemi olan kişilere erken yaşta müdahale edilmesinin hastanın psikososyal gelişimi açısından büyük önem taşımakta olduğu için, ilkokul çağına gelmeden bu problemi yaşayan çocuklara ufak bir estetik operasyonun yapılmasını önerilmektedir.
Özellikle ilkokul çağında kulağı nedeniyle arkadaşları tarafından alay edilen bir çocukta içine kapanmalar, çok konuşmama, dışa vurumculuğunda azalma, sosyal paylaşımlarında aza indirgenme gibi süreçlerin yaşanmaması ve çocuğun psikososyal gelişimi için ilkokul çağına gelmeden hastanın ameliyat edilmesi gerektiğini ve bu operasyonun çocuğun psikososyal gelişimine yönelik önlem cerrahisi olduğunun altını çizmek gerekmektedir.
Klasik yöntemle arasındaki fark?
Kepçe Kulakta Klasik Yöntem Operasyonu Kalıcı Çözüm Sunmuyor!
Kepçe kulak ameliyatlarında klasik teknikler kullanıldığında litaratüre göre %25 – %30’lara varan kepçe kulağın tekrar oluşma riski vardır. Bunun nedeni ise klasik tekniklerde kıkırdağın kendisinden geçilen dikişlerin birkaç noktada dezavantaj oluşturmasıdır. İlk olarak bu dikişlerin zamanla çok ince ve narin olan kulak kıkırdağını keserek kurtulması ve kulağın eski haline gelerek tekrar açılmasıdır. İkinci dezavantajın ise kıvrımı oluşturmak için sadece kıkırdağa konan dikişlerin yarattığı gerginlik ve yükün kulakta çok uzun süreli hatta çoğu zaman geçmeyen bölgesel ağrılara neden olmasıdır. Bu nedenle klasik teknik uygulanarak yapılan kepçe kulak estetik operasyonunun tekrar açılma , eski haline dönme riskinin ve operasyon sonrası ağrı oluşumunun yüksek olması en dikkat çeken yönleridir.
“Cihandide Yöntemi” Kepçe Kulak Sorununa Çözüm Sunuyor!
Bu problemi çözmek adına yeni uyguladığımız teknik ile hastalarının hem ağrı problemini, hem dikişlerin ele gelmesi sorununu, hem de kulağın tekrar açılma riskini en aza indirgemekteyiz.
“Cihandide Tekniği”ni klasik teknikten ayrıştıran en önemli fark, kıkırdağın kendisinden dikiş
geçmediğini bu sayede ipin kulaktan kurtulma ve tekrar açılma şansının minumuma indirgenmiş olmasıdır. Kıkırdaktan ip geçirilerek iç kıvrım oluşturulduğunda kıstırılmış kulak gibi doğal olmayan bir görüntü ortaya çıktmaktadır. Geliştirmiş olduğumuz teknikte en önemli özelliğin ise hastanın kendi dokusundan hazırladığı ve plastik cerrahinin temel taşı olan fleplerdir. İpleri kıkırdak yerine hastanın kendi dokusundan hazırladığı fleplerden geçirerek, ipin kıkırdaktan kurtulma riskini ortadan kaldırdığı için kulağın tekrar eski haline dönme riskini de ortadan kaldırdığını ve sonuçta estetik açıdan daha doğal görünüme sahip bir kulak elde etmekteyiz.
Ameliyat Sonrası
“Cihandide Tekniği”nde Hastanın Ameliyat Sonrası Gerginlik Ağrısı Yok!
Klasik tekniklerde kıkırdaktan geçen iki üç tane dikişle kulak geriye doğru yatırılıyor. Dolayısıyla kulağın arkaya doğru yatmasını sağlayan bütün kuvvet iki üç tane dikişte ve düğümde toplanıyor. Bu da hastaların ameliyat sonrası kulaklarında gerginlik ağrısına neden oluyor. “Cihandide Tekniği”nde kıkırdağın kendisinden dikiş geçilmediği için bu denli oluşacak gerginlik ağrısını da hastalar yaşamıyor.
“Cihandide Tekniği” Kulağın Dış Görüntüsünü de Şekillendirebiliyor!
Klasik yöntemlerde sadece kulak geriye doğru yapıştırılabiliyorken kulağın dış çepherindeki uyumsuzluklara bir düzeltme yapılamıyor. Kulağın dış çepherinde yani sınırında düzensizlikler olabiliyor. Kıkırdak fazlalıkları veya kıkırdak azlıkları olabiliyor.
“Cihandide Tekniği”nde kulağın dış çepherinden beslenen bir flap yardımıyla kulağı geriye yatırdığımız için kulağın önden gözüken kısmına yani dış çeperindeki düzensizliklerinin de giderilebiliniyor. Kulağı arkaya doğru yatırırken kıkırdaktan ip geçirilmediği, hastanın kendi dokusuyla kulağı arkaya yatırırken kullandığı dokunun içinden ipin geçirilmesi söz konusudur.
Tekrar ameliyat olma riski minumum seviyede!
“Cihandide Tekniği”yle kepçe kulak ameliyatının uygulandığı hiçbir hastandan tekrar kulağının açılmasıyla ilgili bir dönüş olmamıştır.
“Cihandide Tekniği” ile tedavi ettiği hastaların genel olarak mutlu, dikişlere binen gerginlik ve ağrı şikayetlerinin olmadığının altını çiziyor.
Dikişlerin Ele Gelmemesi Hasta İçin Önemli!
Klasik yöntem uygulanan kişilerde kıkırdaktan ip geçilerek kıvrım oluşturulduğunda mandalla sıkıştırılmış gibi doğal olmayan bir görüntü ortaya çıktmakatdır. “Cihandide Tekniği” ile tedavi olmuş kişilerde ise bu şekilde bir görüntünün oluşmadığı gözlemlenmektedir. Bu yöntemin bir avantajının da kulağın bu operasyonla ilgili başka yerlerde ameliyat olmuş kulakları da “Cihandide Tekniği” ile düzeltebilmekteyiz. Bugüne kadar başka merkezlerde 2 , 3, hatta 4 kez ameliyat olmuş hastaların dahi beklentilerini karşılayacak revizyon (düzeltme) ameliyatlarını da Cihandide tekniği ile yapabilinmekteyiz. Bazı hastalarda kulak memesinin çok önde, belirgin ve dışa doğru kıvrık olması, kulak memesiyle ilgili tekniğin el verdiği ölçüde ayrı dikişler atıp kulağın memesini kepçeden ayrı bir yönde ve ayrı bir oryantasyonda şekillendirebilmeyiz. Klasik yöntemin bu şekilde düzeltme şansı tanımaması, klasik yöntemde kıkırdaktan ip geçildiği için dikiş ve düğümün bir zaman sonra hastanın eline gelmeye başlamasını da beraberinde getiriyor. En büyük şikayetlerden bir tanesi olan bu sorun Cihandide yönteminde dikiş ve düğümlerin flep denilen kalın bir yumuşak dokunun altında kaldığı için ele gelen herhangi bir dikiş yoktur.
İyileşme Süreci
Ameliyat Sonrası 2 Günde İyileşme!
- Ameliyat sonrasında iki gün içerisinde hastaların normal hayatlarına geri dönebilir,
- Ameliyat sonrası için özel bir bandajları korunmaktadır,
- Ameliyat sonrası aynı gün taburcu olunmaktadır.,
- İki gün sonra ise hastanın bandajının çıkartılmaktadır.
- Bandajların çıktığı gün duş dahil her şeyi serbest bırakmaktayız.
Ailelerde kepçe kulak konusunda çekimser!
Aileler Kepçe Kulakların Düzeltilebildiğini Bilmiyor
Günümüzde ebeveynler, kepçe kulak ameliyatı ile çocuklarının kulaklarının düzeltilebildiğini yanlış yada eksik biliyorlar.
Ailelerin “duymada kayıp olur mu? Beş yaşındaki sağlıklı çocuğu ben niye ameliyat ettireyim?” gibi endişelere kapıldıklarını gözlemliyoruz. Ancak bu şikayetle ebeveynlere yönelik soruları titizlikle cevaplayıp detaylı bilgilendirme yapıyoruz. En başta çocuğun psikososyal gelişimine yönelik önlem cerrahisi olduğunu anlaşıldığın genellikle aileler bu operasyonu geç kalınmış bir operasyon olarak bile görebiliyorlar.
Gerek çocuklarda gerekse de yetişkinlerle duyma ile ilgili iç kulağa bir müdahalede bulunulmadığı için bu operasyon duyma ile ilgili herhangi bir sorun oluşturmamaktadır.